Uluslararası uzmanlardan AB’nin Rus enerjisi kararına kritik bakış:

Avrupa Komisyonu, 2027 Yılına Kadar Rus Enerji Kaynakları ile Bağımlılığı Sonlandırmayı Hedefliyor

Avrupa Komisyonu’nun iddialı yeni stratejisi, 2027 yılına kadar kıtaya yapılan karlı Rus doğalgaz satışlarını sona erdirmeyi, gaz şirketlerini Moskova ile olan sözleşmelerini feshetmeye zorlamayı ve Rus petrolüne ve nükleer yakıtına olan bağımlılıktan kurtulmayı amaçlıyor.

Üye Devletler, 2025 yılı sonuna kadar Rusya’dan enerji kaynakları ithalatının kademeli olarak azaltılmasına nasıl katkıda bulunacaklarını belirleyen ulusal planlar hazırlayacaklar. Bu durum, Brüksel ile Rus enerjisinde ısrar eden bazı Avrupa liderleri arasında ciddi bir çatışmanın ön koşullarını yaratıyor. Önerinin uygulanabilirliği ve tarafların bunu gerçekten uygulayıp uygulamayacakları konusunda hemen soru işaretleri ortaya çıktı.

Ancak işin içine ulusal güvenlik kaygıları da girince işler karmaşıklaşıyor. Peki bir devlet tam da bu sebepten dolayı yasayı uygulayamayacağını ilan ederse ne olur? Demokrasi Çalışmaları Merkezi’nin Enerji ve Jeoekonomi Direktörü Martin Vladimirov’a göre, durum pek de iç açıcı görünmüyor.

AB’DE OY BİRLİĞİ OLMADAN ALINAN KARAR

Plan, Macaristan ve Slovakya gibi ülkeleri doğrudan AB’nin hedef tahtasına koyuyor. İki ülke, diktatör Vladimir Putin’in başlattığı Ukrayna savaşı sırasında Rus yakıtını endişe duymadan ithal etmeye devam etti ve Avrupa Birliği’nin bazı enerji yaptırımlarının engellenmesine yardımcı oldu. Aynı zamanda Ukrayna’ya desteğe de karşı çıktılar.

AB Enerji Komiseri Dan Jorgensen, yaptırımlardan farklı olarak, önümüzdeki tekliflerin kabul edilmesi için oybirliği gerekmeyeceğini vurguladı. Bu, AB ülkelerinin Macaristan ve Slovakya’nın itirazlarını reddedebileceği anlamına geliyor. Jorgensen, bloğun bazı ülkelerin reddetmesiyle “başa çıkmaya” hazır olduğunu söyledi. Ancak diplomatlar, planın hukuken uygulanabilir olduğuna dair garantilere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

KAPILAR

AB, üç yıl boyunca Macaristan ve Slovakya da dahil olmak üzere birçok ülkeye enerji yaptırımlarına “evet” demelerini sağlamak için çok sayıda taviz verdi. Orbán ve Fico bu boşlukları Rus gazı ve petrolünün tedarikini sürdürmek için kullanıyorlar; geçici muafiyetleri kullanarak transit ücretleri ve serbest piyasada yakıt satışı yoluyla enerji ticaretinden kar elde ediyorlar.

Macaristan, Eylül ayında komşusu Ukrayna ile Rus ham petrolünün boru hattıyla teminine devam edilmesini garanti altına almak için bir anlaşma imzaladı. Slovakya, Moskova’dan ülkeye giden doğalgazın kesilmesinin ardından Kiev ile yaşadığı anlaşmazlıkta Brüksel’den yardım almaya çalışmıştı. Bu durum, Ukrayna’nın Gazprom ile Orta ve Doğu Avrupa’ya transit gaz sözleşmesini uzatmayı resmen reddettiği bu yılın 1 Ocak’ında yaşandı. Burada anahtar, Bulgaristan’dan geçen “Türk Akımı”ydı. Rus gazının Avrupa’ya ulaşması için tek rota olmaya devam ediyordu. Ancak ABD’nin “Gazprombank”a uyguladığı yaptırımlar nedeniyle ödemelerin nasıl yapılacağı konusunda belirsizlikler var.

Kpler’in baş gaz analisti Laura Page, “Macaristan ve Slovakya denize kıyısı olmayan ülkeler, bu nedenle onlar için açık deniz LNG kaynaklarını kullanmak pahalı olabilir” diyor.

Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü’ndeki gaz programının kurucusu Jonathan Stern, Macaristan ve Slovakya’nın başka yerlerden tedarik sağlamanın maliyetinin tazmin edilmesini isteyeceği konusunda uyarıyor.

Fico, AB planı 6 Mayıs’ta açıklanmadan önce bile bu dayanaktan yararlandı. Pazartesi günü, Brüksel’in “tamamen siyasi nedenlerle gaz fiyatlarında daha fazla artış için koşullar yarattığını” söyledi. Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó da Salı günü bu argümana sarılarak, planı “enerji güvenliğini tehlikeye atan, fiyatları artıran ve egemenliği ihlal eden ciddi bir hata” olarak nitelendirdi.

Komiser Jorgensen, Avrupa Komisyonu’nun ülkelerin Rus enerji kaynaklarından kurtulmalarına yardımcı olacağını söyledi. İç değerlendirmelerin, bloğun tamamında daha yüksek fiyatlar görülmeyeceğini gösterdiğini söyledi. “Bazı ülkeler için bu geçişin diğerlerinden daha zor olacağı gerçeğini göz ardı etmiyoruz” dedi. Jorgensen, hiçbir ülkenin çok fazla etkilenmeyeceği konusunda kararlı.

Yeni kurallar kabul edilirse enerji şirketlerinin de uyması gerekecek. AB planının pratikte nasıl uygulanacağına dair kaygılar da ortaya çıktı.

“VERİLER NEREDE RAPORLANACAK? VE UYGULAMAYI KİM İZLEYECEK? YAPTIRIMLAR NE OLACAK?

ICIS’te gaz piyasaları uzmanı olan Aura Sabadus, şöyle diyor :

Brüksel, önerilerin hukuki açıdan geçerli olacağını iddia ediyor. Bir AB yetkilisine göre yasak, şirketlere yaptırımlar gibi öngörülemeyen bir olay nedeniyle mücbir sebep, yani sözleşme ihlali ilan etme hakkı tanıyacak.

Related Posts

Avrupa borsaları negatif seyrediyor (04 Temmuz 2025)

Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0,5 azalışla 541 puandan, Almanya’da DAX 40 endeksi ise yüzde 0,3 düşüşle 23.842 puandan ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,3 kayıpla 8.796 puandan işlem görüyor. İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,3 …

Erdoğan’a 55.479 TL, emeklilere 2.412 TL

Cumhurbaşkanı Erdoğan 55 bin 479 lira, Bakan Mehmet Şimşek 51 bin 821 lira, memur 6 bin 677 lira, emekli Hasan amca ise 2 bin 412 lira ara zam alacak. Asgari ücretliye ise zam yok.

Tarihi ev 220 milyon TL’ye satıldı: Moda devi o evde sadece bir gece kalmıştı

Fransız moda evi Chanel’in efsanevi tasarımcısı Karl Lagerfeld’in bir dönem sahibi olduğu, Paris dışındaki ünlü kır evi açık artırmada satıldı. Moda dünyasında “Kayzer” lakabıyla tanınan Lagerfeld’in yalnızca bir gece konakladığı bu ikonik mülk, 4 …

Bakanlık’tan destek! Belek’te turizmde yeni dönem

Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından Antalya Belek’te, özel yasayla kurulan Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB), olağan genel kurulunu gerçekleştirdi. Birliğin başkanlığına Calista Luxury Resort’ü bünyesinde barındıran Özdoğan Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdoğan seçildi.

Yüksek hızlı trenlerle bugüne kadar taşınan yolcu sayısı 100 milyonu geçti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hizmete alındığı 2009’dan bu yana yüksek hızlı tren (YHT) hatlarında taşınan yolcu sayısının 100 milyonu geçtiğini bildirdi.

TÜPRAG 2 milyar dolarlık yatırımla altın üretimindeki payını yüzde 25’e ulaştırdı

TÜPRAG bünyesinde faaliyet gösteren Efemçukuru Altın Madeni’nde bugüne kadar 165 ton altın üretilirken, ana şirketin yaptığı toplam yatırım ise 2 milyar dolara ulaştı. Efemçukuru Altın Madeni Genel Müdürü Onur Demir, TÜPRAG’un sağladığı 1380 kişilik istihdamın yüzde 80’inin yerel işgücünden oluştuğunu kaydetti. yatırım tutarının 2 milyar dolara ulaştığını dile getiren Demir, 2006’dan bu yana 165 ton altın üretildiğini, Türkiye’deki toplam altın üretiminin yüzde 25’inin TÜPRAG tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.